B.K.K.Başkanı ÖZER ile B.K.K.Genel Sekreteri AKIN UCLG-MEWA, T.Kent Konseyleri Birliği, Zeytinburnu Kent Konseyi ve Zeytinburnu Belediyesi’nin birlikte düzenlediği, 27 Ekim 2016’da Zeytinburnu’nda gerçekleştirdikleri “Yerel Yönetişim ve Kent Konseyleri Çalıştayı”na katıldı.
Çalıştayı”nın sonuç raporuna göre;
78 Kent Konseyi’nden temsilcilerin katıldığı ve 2 oturum, 6 grup şeklinde gerçekleştirilen çalıştayın sonuç raporu şöyledir:
Sabah Oturumu
Yerel Yönetişim Ekseninde Kent Konseyleri İç İşleyişi ve Profili
Kent Konseyleri Perspektifinden Yerel Yönetişim: Tanım ve Uygulama
Katılımcı ve çoğulcu demokrasi bağlamında Kent Konseyleri yeterince kapsayıcı mı? Karar verme sürecinde azınlıkta kalan görüşleri yansıtabiliyor mu?
– Teorik olarak Kent Konseyleri’nin kapsayıcı olduğu söylenebilir. Ancak pratikte, kentteki örgütsüz kesimlerin ve görece temsil bakımından dezavatajlı kesimlerin Kent Konseyi’nde temsili sınırlıdır.
– Siyasi partilerin Kent Konseyleri’nde temsil edilmesi; belediye meclisinde yer almayan siyasi partilerin de politik görüşlerinin ifadesine imkan sağlaması bakımından kapsayıcılığı güçlendirmektedir.
– Kadın ve Gençlik Meclisi Başkanları Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nun doğal üyeleri iken, Çalışma Grubu Başkanlarının da Kent Konseyi Yürütme Kurulu’na dahil olmalarının kapsayıcılığı güçlendireceği ifade edilmiştir.
– Büyükşehir düzeyindeki Kent Konseyleri’nde; ilçe Kent Konseyi Başkanlarının periyodik aralıklarla Büyükşehir Kent Konseyi Yürütme Kurulu Toplantılarına katılmalarının kapsayıcılık bakımından olumlu olacağı değerlendirilmiştir.
– Kent Konseyi’nin kurulma aşamasında maksimum düzeyde kapsayıcılığa özen gösterilmeli ancak bunun, çalışma uyumuna zarar vermesi de engellenmelidir.
– Kent Konseyleri’nin kapsayıcılık çerçevesinde karşılaştıkları problemler “demokrasi kültürü” ve sivil toplumun yerel düzeyde güçlendirilmesi ile doğrudan ilişkilidir.
– Karar verme sürecine katılımın genel olarak düşük olması nedeniyle; azınlıkta kalan görüşlerin de yansıtılabilme düzeyi son derece sınırlıdır.
Kent Konseyleri partiler üstü çalışma ilke ve pratiğine sahip mi? Değil ise sebepleri nelerdir?
– Kent Konseyleri, partiler üstü çalışma konusunda ilkesel bir bilince sahip ancak yeterli pratiğe sahip değillerdir.
– Yerel siyasi aktörlerin Kent Konseyleri’ni politik mücadele platformu olarak görmeleri, Kent Konseyleri’nin partiler üstü çalışma sistematiğini olumsuz etkilemektedir.
– Kent Konseyi Başkanlarının önemli bir bölümü başta olmak üzere, Kent Konseyi’nde yer alan üyelerin kentte etkin politik aktörler olmaları, geleceğe yönelik politik hedeflerinin olması, partiler üstü çalışma pratiğini zorlaştırmaktadır.
– Belediye Başkanlarının siyasi kimliği nedeniyle de Kent Konseylerinin, partiler üstü davranmaları zorlaşmaktadır.
Kent konseyleri; iç işleyişinde ve faaliyetlerinde kendi üyelerine ve yerleşim halkına hesap vermekte midir? Hangi araçları kullanmaktadır ve yöntemleri nelerdir? Daha iyiye nasıl gidilebilir?
– Kent Konseyleri iç işleyişlerinde ve faaliyetlerinde özellikle yapılan çalışmalar ve kentsel sorunlarla ilgili geliştirdikleri görüş ve öneriler hakkında kendi üyelerine ve kent sakinlerine tanıtım amaçlı bilgi vermektedirler. Ancak bu durum, mali ve hukuki hesap verme olarak değerlendirilmemelidir. Ancak bazı kent konseylerinin Genel Kurulda yapılan faaliyetler hakkında ve mali konularda hesap verdikleri ifade edilmektedir.
– Kent Konseyleri’nin özellikle mali denetimine ilişkin olarak, belirgin bir yöntemin bulunmadığı ve yerel düzeyde farklı uygulamaların olduğu görülmektedir.
– Kent Konseyleri’nin faaliyetleri ile ilgili hesap verme yöntemi olarak; hazırlanan faaliyet raporu, çalışmalar hakkında Belediye Denetim Komisyonu’na verilen bilgiler ve aynı zamanda Kent Konseyi Genel Kurulu’nun bilgilendirilmesinin uygun yöntemler olacağı değerlendirilmektedir.
Öğleden Sonra Oturumu
Yerel Yönetişim Ekseninde Kent Konseyleri & Yerel Yönetimler Çalışma Usulü
Uygulamalar ve Sınırlılıklar
Kent Konseyleri’nin yerel yönetimlerle çalışma sistematiği var mı? Varsa nelerdir? Yoksa sebepleri nelerdir?
– Kent Konseyleri yerel yönetimlerle yeterli bir çalışma sistematiğine sahip olmamakla birlikte, Kent Konseyleri’nin stratejik plân süreçlerine katılmaları, görüş ve önerilerinin belediye meclislerine sunulması, belediye meclislerinin ihtisas komisyonlarına katılmaları, projelerin belediyelere sunulması, belediyelerle ortak projeler yürütülmesi ve Belediye Kanunu’nun 77. maddesi uyarınca, ortak gönüllü hizmetler yürütülmesi gibi çalışma alanları ifade edilebilir. Ancak bu sistematiğin yaygınlaştırılması, güçlendirilmesi ve Kent Konseyleri bakımından etkin bir biçimde kullanılması büyük önem taşımaktadır.
– Diğer bir çalışma ilişkisi olarak da kentsel sorunların belediyeye aktarılmasında aracı olma, belediyede çözüme kavuşturulamayan günlük sorunların çözümü konusunda destek olma ve kent yönetimlerinin öncelikli olduğunu değerlendirmediği kentsel sorunların gündeme getirilmesi ve çözümüne yönelik çeşitli fonksiyonların icra edilmesi de sayılabilir.
Kent Konseyleri’nin yerel yönetimler üzerinde üzerinde yaptırım gücü var mıdır/ yeterli midir? Değil ise nasıl güçlendirilebilir?
– Kent Konseyleri’nin her ne kadar yasal bir yaptırım yetkisi olmasa da; yerel yönetimler üzerindeki yaptırım gücü; kentsel sorunlara etkin bir biçimde odaklanması, kentin gündemini takip etmesi, yerel düzeyde kamuoyu oluşturması ve belediye meclisine sunulan görüş ve önerilerin “belediye meclisi tarafından uygun bulunması” ile doğrudan ilişkili olup, yereldeki etkileri bakımından farklı yaptırım düzeyleri olduğu gözlemlenmektedir.
– Kent Konseyleri’nin yaptırım gücünün artırılmasına yönelik bir takım yasal düzenlemeler yapılabileceği gibi; Kent Konseyleri’nin niteliği ve mevzuatta öngörülen işlevleri bakımından bu ancak kentsel ölçekte sivil toplumun güçlendirilmesi, demokrasi kültürünün kökleştirilmesi ve yerel yönetimlerde yönetişim anlayışının etkin bir biçimde hayata geçirilmesi ile mümkün olabilecektir.
Kent Konseyleri – Yerel Yönetim ilişkisindeki sorunlu alanların üzerine, yerel yönetişim ekseninde nasıl gidilebilir?
– Kent Konseyleri – Yerel Yönetim ilişkisindeki sorunlu alanlar; bütçe, tüzel kişilik ve yaptırım çerçevesinde olup, bu sorunların yerel yönetişim ekseninde aşılabilmesi için öncelikli olarak mevcut mevzuattaki muğlak hükümlerin ( …….Kent Konseyi’ne destek sağlar. ….. mecliste görüşür vb. ifadeler) giderilmesi ve Kent Konseyi – Yerel Yönetim ilişkisinin açık bir biçimde tanımlanması gerekmektedir.
– Ayrıca Kent Konseylerinin çalışmalarında, sadece yerel yönetimler ile sınırlı olan muhataplık ilişkisinin Genel İdareyi de kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekmektedir.